Gelecekteki meslektaşım sevgili Özgecan öldürüldü. İçim
acıyor. Toplumca hüznümüzü, öfkemizi, kırgınlığımızı ifade ediyoruz. Medyamız
sahip çıktı, yanlış giden bir şeyler var konusunda birleştik.
Özgecan’ın ölümünün beyhude olmaması için taşıdığım kaygıları
dile getirmek istiyorum:
1- Kadına şiddet konusuna böyle bir cinayetle tepki gösterip
daha sonra yine ilgilenmeyen bir toplum olabileceğimiz kaygısını taşıyorum.
2- Sorunun insan insana yaşamayı öğrenme sorunu olduğunu
yine anlamadan, polisiye tedbirler ve cezalarla değerlendirilip mış gibi
çözümler aranıp konuşulacağından kaygılanıyorum.
3- Mış gibi yetişkinler ile, sorumluluk sahibi olgun
yetişkinler (anne, baba, öğretmen, yönetici, hakim) arasındaki farkın göz ardı
edilip, konuşulmayacağı kaygısını taşıyorum.
4- Korku kültürü ile beslenen bir aile, okul, şirket ve
toplumsal yapıdan, saygı ve sevgi kültürü ile beslenen bir aile, okul, şirket
ve toplumsal yapıya geçişin gündeme gelemeyeceğini anlıyorum. Konunun temelini
bilimsel olarak araştırmadan ve anlamadan yasal düzenlemelere gitme gündeminin
oluşmasından kaygılanıyorum.
5- Konu yine politikacıların çözebileceği bir konu imiş gibi
bir durumda kalacak ve ne üniversiteler ne de sosyal araştırma enstitüleri
kendilerini bu konularda sorumlu görmeyecekler kaygısını taşıyorum.
Bu kaygılarımı dile getirmeyi bir görev bildim.
Özgecan’ın şahsında tüm psikoloji öğrencilerinin toplumun
geleceğine yapabilecekleri katkı potansiyelini görüyor, hepsini sevgi ve
saygıyla selamlıyorum.
Doğan Cüceloğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder